Ana içeriğe atla

Kıyamet Sonrası - Susan EE


Penrynin küçük kız kardeşi Paige kayboldu. İnsanlar korkuyor.Bir annenin kalbi kırık.Penryn San Francisco sokaklarında kardeşini arıyor. Sokaklar neden bu kadar boş? Herkes nereye kayboldu? Paige kardeşinin izini sürerken, meleklerin gizli planının merkezini buluyor ve ürkütücü gerçeklerle yüz yüze geliyor.Raffe kanatlarının peşinde. Onlarsız meleklere katılması imkansız. Tekrar kanatlarını kazanmak ya da Penrynin hayatını kurtarmak arasında kaldığında, hangisini seçecek? Melekler, insanlar ve canavarların korku dolu hikayesi, Meleğin Düşüşünün ardından, Kıyamet Sonrası ile devam 
ediyor.. 

Kitap Yorumum: İkinci kitap en az birinci kadar sürükleyiciydi tek kötü yanı tırnaklarımı yiyerek artık Raffe gelsin diye yatakta yuvarlanmamdı. Adamı taa kitabın sonunda görüyoruz, çünkü Raffe kanatlarının peşine düştüğünden baya bir ortalıklarda görünmüyor. Neyseki sevgili kılıçı "Ürkünç Ayı" kızımızın yanında, evet Sevgili Penryn koskoca baş melek kılıcına ürkünç ayı ismini veriyor ve bu kılıcın eski anıları ona gösterme gibi özelliği var böyle yazar bize Raffe'yi ara ara gösteriyor. Ama Penryn kılıcın bu özelliğini keşfedince öpüştükleri kısımları görmek istiyor. Çakal. Hatta bunun için kılıcı tehdit falan ediyor. Ayrıca kılıcı bir güzel ayıcıkla süslüyor. Ah ne çektin be Ürkünç Ayı.Tabi bu yaptığı aslında fazlasıyla akıllıca, onu sevimli bir şeye dönüştürdüğü için eskisi kadar dikkat çekmiyor.

Aşağıda Raffe'nin kılıcının yeni ismini öğrendiğinde yaşadığı dehşet şu şekilde şahit olabilirsiniz.
Penryn tekrar ailesiyle birlikte direnişçilerle yol alıyor bir süre ama bu fazla uzun sürmüyor. Suratı dikişlerle kaplı çiğ ete muhtaç bir kardeş ve o anneyle ne kadar oraya sığınabilirdi ki zaten? Üstelik kendisini herkes öldü sanıyordu. Raffe onu kucağında taşıyarak getirmişti onlara, hem de iblis gibi görünürken. Annesin hatta buna çok güzel bir yorumu var. Zaten kitap boyunca en çok eğlendiğim annesinin manyaklıklarıydı. Tanrım o nasıl bir çatlak karakterdir, çok seviyorum kadını.
**Annesiyle arasındaki konuşma**
"Ben iyiyim anne sorduğun için teşekkürler""
Tabii iyisin. Sen şeytanın karısısın, bunlar da onun yaratıkları"
"Ben şeytanın karısı falan değilim"
"Seni ateşe taşıdı ve ölüler diyarından bizi ziyaret etmene izin veriyor.Karısı dışında başka kim bu ayrıcalıklara sahip olabilir ki?


İçini çekti. "Kadınlara emir verildiği ve buna karşı çıkmadıkları zamanları özlüyorum."

"Bunun bir efsane falan olmadığına emin misin? Anneme kimsenin emir veremeyeceğine eminim...Asla"

"Muhtemelen haklısın. Ailende kadınların söz dinlememesi ta nesillerce geriye gidiyor olmalı. Dünyaya yayılmış bir baş belası gibisiniz."

"Meleklere karşı bir belaysak, eminim ki herkes bizi affeder"

"Ha, tek bir meleğin kesinlikle başına belasın"



Ve Paige cidden hem ruhsal hem de fiziksel olarak çok kötü durumda. Ablası bile o halinden korkup temkinli davranıyor. Kıza ağrı kesici bile vermiyor çünkü bir yanı ne kadar kardeşi olduğunu söylese de diğer yanı onu canavar olarak görüyor. Ne de olsa canavarlar acı çekmez öyle değil mi?
Küçük Paige herhangi bir mimik bile yapamıyor, gülümsemeye çalıştığında dikişleri canını yakıyor.
Kardeşini anlatmaya devam edersem spoilerın anasını ağlatırım o yüzden susuyorum.

Ve son olarak en sevdiğim kısımlardan biriyle bitiriyorum. 
Raffe elimdeki kanlı bıçağa baktı.
"Hala sen olduğundan emin olmasaydım bile şu anda olurdum" dedi. Bacaklarının arasını tutarak yerde yuvarlanan rakibimi işaret etti. 
"Nazik davranıp gitmemize izin vermeliydi"dedim.

Yorumlar